DENEMELERTARİH

Hacı Abi, Hacı Teyze…

Hacı abi, hacı teyze demek geleneğimizde bir kültür olmuştur. Daha önce okumuştum sebebi aklımda kalmış. 90 yaşlarındaki amcamın kayın validesi tahminen 1900-1910 yılları arasında kağnı ve öküzleriyle heyecanından ağlaya ağlaya tam dört ayda gidip gelmişler.

Önceleri hac yolculuğu büyük meşakkatlerle gidilip gelinirmiş. Bu sebeple bilinçli Müslümanlar hacca gidebilmek için çocuklarını büyütüp kimseye muhtaç kalmayacak kadar evin eksiklerini tamamlar ve bir o kadar da harçlık bırakırlarmış.

Aylar süren hacdan dönünce eş dost ve akrabaları üç gün sevinçten yemek yedirirlermiş. Sağ salim döndükleri ve Kabe’yi görüp geldikleri için. Hemen dış kapıları yeşile boyanıp, bolca Mekke’yi Medine’yi anlattırırlarmış. Daha sonrada isimlerinin başına hacı ekleyerek bugünkü gibi hitap ederlermiş.

Ancak amaç farklı;

Hacı deyince karşı taraf kendine daha dikkat etsin, günaha meyillenmesin diyerek kibarca hatırlatma babından yapılırmış.

Ben çocukluğumda hatırlıyorum, zemzem içmeye birçok genç cesaret edemezdi. Zira zemzem içen bir daha yalan söyleyemez, argo konuşamaz, gıybet edemez diye.

Gerçekten de o dönemdeki hacılar nur yüzlü mis gibi insanlar haline gelirdi. Bizler her şeyin içini boşalttık. İyi niyetlerle beslenen kimi güzel geleneklerimizle dahi alay eder olduk. Bence alay etmek yerine bütün ibadetlerimizin içini yeniden dolduracak şekilde tebliğimizle sunabilir, teşvik edebiliriz diye düşünüyorum.

Saygılarımla…
EMİNE AKTAŞ

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

Emine Aktaş

Emine Aktaş, 1971 yılında Sivas'ın Kangal ilçesinde dünyaya geldi. İlkokul, ortaokul ve liseyi Kangal'da tamamladıktan sonra Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesini kazandı fakat başörtüsü mağduru olarak okul hayatına son vermek zorunda kaldı. . Kangal'da verdiği mücadeleler, tehditlerle son bulunca iki kardeş bir anne olarak, Sivas'a hicret etti. 10 yıl kadar koyu tarikat müntesibiyken tanıştığı Yaşar Nuri Öztürk ve Muhammed Esed mealiyle tamamen Kur'an'a adanan bir hayat, aktif çalışma ve araştırmalarıyla kendi eğitimini devam ettirmiştir. 90'lı yıllarda aktif siyasi hayatı da yaşayan Emine Aktaş, 2000'li yıllardan sonra tamamen Kur'an'i çalışmalara kendini adamıştır. . Eğitim ve araştırmalarına sivil olarak devam eden Emine AKTAŞ, Sivas Ab-ı Hayat Dergisi Yazı İşleri Müdürü, Araştırmacı, Yazar, Senarist, Yönetmen ve aynı zamanda organizatör olarak hayata değer katmaya, emek üretmeye gayret etmeye devam etmektedir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu