YAZILAR

HİCRİ TAKVİM “MADE İN ARAP” DEĞİL “MADE İN TEVHİD”dir.

Ah ah ağız tadıyla gönlümüzde olan hicri yılımızı da idrak edemeyeceğiz.. Eskiden hurafeciler bizi yorardı, şimdi de modern kuran talebeleri bizi yoruyor..

Dengeyi bulamayacak mıyız? Ey Modern kardeşim.. Hicri takvim, arap müşriğin, arap müslümanı yurdundan kovmasını başlangıç noktası seçilmesiyle oluşmuş…

O halde buna “made in arap” , diyeceğimize “made in tevhid” dememiz hakkaniyete daha uygun değil mi? Batıdan maddi olarak aşağıda olabiliriz ama bari onursuz, medeniyetsiz, köksüz olmayalım. * Hicri takvim için “made in arap” diyenler ümmet, hicret ve islam medeniyeti kavramını anlamamışlar demektir. Aslında “made in tevhid” demek gerek, zira arap müşriğin arap müslümanı kovması tarihini esas almış bir takvim.

Maalesef Kuran ehli birinin bunu söylemesi, sünnet ve islam medeniyeti kavramlarının ne derece önemli ve bağı koruyan kavramlar olduğunu gösteriyor.. Ey kardeşler size sorayım. Hicri takvim deyince aklınıza araplık mı geliyor yoksa “peygamber, hicret, sahabe ve ömer” mi geliyor?? Geleneğe aşırı karşıtlık maalesef günümüz bazı müslüman kesimlerini “İslam Medeniyeti” olgusundan yoksun bırakıyor. Geçmişte yaşamış müslümanların elbette ki eleştireceğimiz yönleri olabilir ama bu demek değildir ki, onların Kuran ve sünnetten damıtarak oluşturdukları İslam medeniyeti olgusunu topyekun yok sayalım. Sünneti hurafelerden koruyalım ama modern algılardan da koruyalım. Müslümanların kullanacağı takvimin başlangıç noktasını Hicret olarak belirleyen Hz. Ömer’e selam olsun.

Mustafa Tosun

Tepkinizi İfade Edin
Like
Love
Haha
Wow
Sad
Angry

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

Mustafa Tosun

Mustafa Tosun 1987, Adıyaman doğumlu. Fırat Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Bilgisayar Öğretmenliği Bölümü mezunu. Şanlıurfa'da öğretmen olarak görev yapıyor. Evli ve iki çocuk babası. İslami okumaları lise yıllarında başladı. Fizilal-i Kur'an Tefsirini ilk lise yıllarında okuyan yazar, Üniversite yıllarında ise okumalarına/yazmalarına aralıksız olarak devam etti ve Özgün İrade, Söz ve Adalet, Bilge Adamlar, Kur'ani Hayat, Haksöz Dergilerini takip etti. Hoca ayrımı yapmadan İslami okumalarına devam etmektedir. Kur'an Merkezli Sünnet paradigmasını, İslam Kardeşliğini ve Ümmet Bilincini önemseyen yazarımız, Mezhepçiliğe ve ırkçılığa da karşı duruşu ile mücadelesine devam etmektedir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu