Bir suçun işlenmesi için kaç kişi lazım? Sosyal medya organları her gün düzinelerce suçu bilgimizi sunuyor. Cinayet, şiddet, hırsızlık, tecavüz ya da cinsel istismar… Çeşitlendirmek mümkün.
Televizyon kanalları ya da gazete köşeleri yine hakeza. Benim zihnim sorularla dolu. Peki soruyorum.Bir suçu işlemek için kaç kişiye ihtiyaç var?
1) Zalime ihtiyaç var.
Allah’la bağını koparmış, toplumla bağını koparmış ve kötü olmayı seçmiş bir kişiye ihtiyaç var. Zalimi tanımlamak mümkün. Akli dengesi yerinde olmayabilir, ruhsal dengesi yerinde olmayabilir, madde bağımlısı olabilir, psikopat olabilir, kötü aile ortamında büyümüş, şiddet görmüş olabilir ya da şeytana pabucunu ters giydirecek kadar kötü olabilir. Bunların hiçbirisi onu mazur göstermez. Ama nedenleri konuşulabilir.
2) Mazluma ihtiyaç var.
Mazluma ihtiyaç var, onu da konuşabiliriz. Her suçun işlenmesinden sonra sorular art arda gelir. Orada ne işi varmış? Neden yardım çağırmamış? Ailesi neredeymiş? Güvenlik önlemleri iyi alınmamış mı? Neden öyle giyinmiş? Sorular, sorular, sorular… Neredeyse sonunda Nasrettin Hoca’nın deyimiyle “hırsızın hiç mi suçu yok” dersiniz. Suç türevlerinin hiçbirinde “ama”lar mazlumu zalimleştirmez ve zalimin payından eksiltmez: Eğer öyle olsaydı o zaman onurlu olmanın, namuslu olmanın, takva sahibi yani sorumluluk sahibi olmanın ne önemi kalırdı.
Siz istediğine ulaşamayınca hırsız; ayartılınca tecavüzcü; hakları elinden alındı diye; terörist; sinirlenince katil; kendi cinsinden biriyle ilişki kuramayacak kadar sorunlu olunca zeofili (hayvanlarla ilişkiye girmek); yaşıtlarınızla yasal ve düzeyli bir ilişki kuramayacak kadar problemli olunca pedofili oluyorsanız (çocuk istismarcısı) problem büyük demektir.
Mazlumu konuşurken sahipsiz bir kadın, güzel bir genç kız, minicik bir çocuk, gencecik bir delikanlı, ekmeğinin peşinde koşan bir baba, ya da hatalarla dolu bir hayat görürsünüz; hani ‘su testisi su yolunda kırılır dedirtecek kadar’, ama mazlumdur.
3)Şahitler
Bir suçun işlenmesi için kaç kişi lazım sorusuna benim zihnimin bulduğu cevap en çok şahitlere ihtiyaç olduğu. Görüp te görmezden gelenlere, bana ne diyenlere, gür bir sesle “ne oluyor orada, nereye götürüyorsun, ne hakla yapıyorsun” demeyenlere. “Bizi ilgilendirmez kapat kapıyı, hadi hızlıca uzaklaşalım buradan” diyenlere. Aaa filanların başına neler gelmiş diyen dedikoducu ve kınayıcılara ihtiyaç var. Elalem ne der korkusundan evladının yanında olmayan anne babalara ihtiyaç var.
Kabul etmemiz gerekir ki bizim milletimiz insanlarına ağır suçları işleme cesareti veriyor. Cinnet geçirme hakkı var mesela bir insanın “delirttiler adamı” deriz ya. Tecavüz haberlerinde kadının ciddi bir problem olduğunu düşünürüz, konuşuruz kıyafetini sorgularız, o saatte orada ne işi vardı ,deriz. Sorular aslında suçluyu anlama sorularıdır. En çok ta cinayete hak veririz. Töre cinayetlerinden bahsetmiyorum bile. Bir tek, net olarak karşı durduğumuz çocuk istismarı var, şükür. Bu suçta da çocuk kız ise küçücük çocukları çocukluktan ayartıcı kadınlığa geçiriveririz. Her suçun arkasından işlendiği yerde onu telefonuyla kayda alanlar çıkıyor. Bir kere bile “ne yapıyorsun kardeşim sen” demeden sinsi sinsi video kaydı yapıyoruz. Polisi aramıyor çünkü önündeki maceranın bitmesinden korkuyor. O camın arkasına geçtiğimiz an her şey gerçekliğini yitiriyor; sanal bir oyunda oluyoruz ve izliyoruz. İzliyoruz dünyayı. Dünya kocaman bir ekran. Biz şahitler olarak izliyoruz. Minicik bir dokunuş, minik bir farkındalık neleri değiştirebilir demeden,sadece izliyoruz.
Unutmayalım ki aramızda Allah’a en yakın olanlar takva sahibi olanlardır. Takvanınsa anlamı sorumluluk bilincidir. Tecavüz haberlerinden sonra halk sokağa dökülüyor. Verin onu bize diye bağırıyorlar. Sosyal medya ağır küfür içerikli yorumlarla ve idam istekleriyle dolup taşıyor. Ama içinde çocuklarında kullanıldığı porno diye bir sektör var ve müşterisi çok.
Sevdiğim bir hikayedir: Hazreti İsa döneminde Yahudiler fahişe bir kadını taşlayarak öldürmek ister. Hazreti İsa önlerine durur ve aralarındaki en temizinin bunu yapmaya hakkının olduğunu söyler ve sorar aranızda kaçınız bu kadınla bir gece geçirdi? Kaçınız ona ah çekerek baktı ve birlikte olma ihtimalini düşündü? Önce eteğinizdeki taşları dökün.
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.
