YAZILAR

KIZIMA

Bir kızım olsaydı eğer ona şunları söylerdim: Dünya’nın ömrü senin eksikliğini konuşarak geçti kızım. Bu mesele ırkların, milletlerin, dinlerin üstünde bir mesele. Bugün geldiğin yere büyük mücadelelerle geldin, hakkını ver derdim. Oku, oku, oku kızım; seni diğer kızlardan ve erkeklerden üstün kılacak, farklı kılacak tek şey budur, unutma.

 

Rabbim seni eksik değil aksine fazla yarattı; sadece bulman lazım onları. Senin görüşünü güçlü kıldı. İyi bak. Senin duyuşunu farklı kıldı. İyi dinle. Senin anlamanı farklı kıldı. Hisset. Senin dilini farklı kıldı. Konuş. Senin yüreğini farklı kıldı. Şefkatini harla. Erkeğe ne verdiyse sana iki katını verdi. Unutma. Biri sana, biri senden doğacak evlatlarına. Dünya dişilere borçludur, her bir varlığın dişisine minnetle bak, saygı duy ve kendi kişiliğini onlarla besle. Bu cinsiyet kardeşliği. Hamile bir kediye; yeni doğum yapmış bir köpeğe; yumurtalarını bekleyen bir kuşa; civcivlerinin peşinden koşan bir tavuğa; minnetle bak. Sonra göz kırp; “annelik zor iş” de.

 

Her zaman rahat giyin kızım seni kalıba sokmaya çalışanlara hiç yüz verme. Güzellik onların baktığı yer değil; sen spor ayakkabılarınla anneliğinin tadını çıkarırken de güzelsin. Eşofmanlarını giymişken de hanım hanımcıksın. Namuslu olduğunu göstermek için asık suratlı olmana gerek yok. Sen tebessümünle aydınlat dünyayı. Sürekli mutluluğun peşinde koşma. Mutluluk çoğu zaman yanıltıcıdır. Sen huzurun peşinde koş. Her zaman üret. Rahman’ın öğüdünü unutma: “Yorulduğun zaman bir başka iş ile meşgul ol.”

 

Evliliği, anneliği millet ne zaman yapmış diye bakma. Sen kendi kaderini yazmaya çalış.  Beyaz atlı prens seni bulacak diye hayal kurma. Maalesef erkekler kördür kızım. Sen onu bul ve bulduğunda utanma. Unutma en güzel evlilikler kadınların seçerek yaptığı evliliklerdir. Bir eş seçerken aynı zamanda evlatlarının da babasını seçtiğini unutma.

 

Dünya’nın iyiliği senin ellerinde. Aç kollarını. Kadını ve erkeği kucakla. Zulüm senden çıkarsa o ev, o ülke, o dünya kül olur. Atalarımız ne güzel demiş: “güzellik bir sivilce, mal bir kıvılcım” diye. Sen bilgeliğin peşinde koş kızım. Birisini seversen söyle bana, ayıp değil. Birinden korktuğunda da söyle bana. Ürperdiğin de, kendini kötü hissettiğin de. Hislerine güven. Bir savunma sporu mutlaka öğren kızım. Kimseye zulmetme ama sana zulmedenin kolunu tutup kıvıracak öz güvenin olsun.

 

Öyle bilgili ol ki kızım, dünyayı büyücü bir kadının küresinden izler gibi izle ve minik büyüler yap yuvana, eşine, çocuklarına… Senin elinin değmediği her yer çorak toprak gibi kalır. Sen bir dişisin, unutma. Rüzgârı, yağmuru, güneşi yardımına çağır. Erkekler sadece bu ana bakar kızım. Geçmiş ve gelecek senin ellerinde. Sakın geçmişin karanlık tünellerinde kendini kaybetme. Gelecekse bir hortum gibi çekmişsin içine. Sen oku kızım, oku ki bilgece bak zamana. İnsansın, hele ki dişi bir insan. Korkular ve kaygılar bir yılan gibi yüreğine sokulmak ister. Dualarla besle yüreğini.

 

Kızım! Kafatasının içindeki beyinle sadece yemeyi, içmeyi, giyinmeyi öğrenerek de yaşayabilirsin. Ama okursan, okursan, okursan beyninin milyonlarca katmandan oluştuğunu ve bunun daha yarısını bile kullanmadığını öğrenirsin. Sadece kitap okuma kuyusuna sakın düşme. Sen Rahman’ın yarattığı insan ayetlerini, hayvan ayetlerini, tabiat ayetlerini, uzay ayetlerini, aşk, evlat ve bağlanma ayetlerini de oku.

 

Bu dünyadaki yolculuğun emekleyen bir bebeğe benzer, unutma. Bol düşmeli, neşeli ama sıkça canın yanıp ağlamalı. Ama azmini kaybetme. Dua et. Etrafında bu yolculuğun süresince sana ışıl ışıl gözlerle bakan ve hadi, hadi diyen insanlar olsun. Böyle insanları bulursan tut ellerinden, gözlerini onlardan ayırma. Şu dünya yolculuğunda çok insana değil yürekli insanlara ihtiyacın olacak. Kimseyi kıskanma. Dünya o kadar özel bir yer ki herkesin sınav sorusu farklı hazırlanmış. Kimsenin kaderi diğerinden üstün değil. Biz sadece hikayenin tamamını göremiyoruz. Sen kendi kaderine ver dikkatini. Ve nereleri değiştirebilirim bu hikayede diye düşün. “Rahman beni hangi donanımlarla donattı” de.  Sana eksik verdiği her şeye karşılık içinde bir yerlerde, derinlerde bir hazine vardır. Dünya hızla değişir kızım. Dünyanında kaderi bu. İklimler değişir, coğrafyalar değişir, sınırlar değişir, üstünlerle aşağılar değişir, ideolojiler değişir, markalar değişir, bugün kötü olan yarın iyi olur; sen ayaklarını yere sağlam bas.

 

Sakın haset hastalığının pençesine düşme kızım. İnsanların başarısının altındaki emeğe bakarsan bu hastalıktan korunursun. Günahtan uzak dur kızım. Bana “günah nedir?” diye sorarsan: dedikodu, yalan, iftira, haset derim. Yüreğini  bunların cehennemine atma ve dostlarını bu dördünden kaçanlardan edin. Sofranı ellerinle kur ve aileni, sevdiklerini, çevrendeki bir avuç insanı ağırla. Yüreğin Yakup peygamber, sofran Halil İbrahim sofrası olsun.

Tepkinizi İfade Edin
Like
Love
Haha
Wow
Sad
Angry

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

Neslihan Hümeyra

İki çocuk annesi. Eski radyo programcısı. Kitap ve doğasever... Ve yıllar önce ara vermiş şimdi ise tekrar Yazar...
1 1 Oy
Gönderiyi Puanla
Abone ol
Bildir
guest
1 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları gör
Rukiye Taşdemir
Rukiye Taşdemir
3 yıl önce

Kalemine emeğine yüreğine sağlık canım 🌹

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
1
0
Düşüncelerinizi bildirmek ister misiniz, lütfen yorum yapınx