SAĞLIK

UYKUNUN YAŞAMSAL ÖNEMİ

Günümüzdeki birçok yakınımızın ve dünya genelindeki insanların temel yaşamsal problemleri arasında uyku sorunu neredeyse liderlik koltuğuna oturmuş durumda. Uykusuzluk probleminden doğan yakınmaları yakın çevremizde sıkça duyar bir duruma geldik. Bu kadar büyük bir sorun haline gelen uyku problemine bu haftaki makalemde yer ayırmak istedim.

Uyku her bireyin olmazsa olmazı bütün vücutta bulunan organların dinlenmesi için hayati önem arz eden bir yaşamsal faaliyettir. Uykumuzu alamadığımız zaman geçirdiğimiz bütün gün bizlere sanki bir yıl gibi gelir. Uykusuzluk bir bireyin bütün verimliliğini etkileyerek üretimini azaltabilir. Çalışma sahasında gösterdiği düşük performansa bağlı olarak mesleğini verimli yapamayacak hale getirebilir. Uykusuzluk problemi üzerine yapılan bilimsel araştırmalarda uykusuzluğun başta psikolojik rahatsızlıklar olmak üzere kanser ve birçok hastalıkta önemli bir faktör olduğu belirtilmiştir. Bunların yanında obezite, depresyon ve yüksek kan basıncında etkili olduğu tespit edildi. Uykusuzluğun başta sorun yarattığı alanlar psikoloji ve beyin olmasına rağmen bütün bir vücudu olumsuz yönde etkiler.

Uyku aşamasında dinlenme durumuna geçen vücudun organları tam anlamıyla işlevini yapmaktan vazgeçmezler. Fiziken ve zihnen dinlenim de uyku olmazsa olmazdır. Yapılan birçok bilimsel araştırmada çeşitli sonuçlar ortaya konulmuştur. Kimi bilim insanları uykunun gece uyunmasının daha sağlıklı olduğunu ileri sürerken kimi bilim adamları da sabah uyunan uykunun gece uyunan uykudan daha etkili ve sağlıklı olduğu fikrini ortaya koymuştur. Birçoğumuzda bunu farketmişizdir. Gece uyumamıza rağmen uykumuzu alamayarak kalkarız. Ardından sabah özellikle öğlen vaktinde yaptığımız bir şekerlemenin gece uyuduğumuz uykudan kat ve kat bize daha iyi geldiğini fark etmişizdir.

Uykusuzluk aynı zamanda hastalıklara yakalanmamızda da önemli derecede rol oynar. Uykusuzluktan kaynaklı olarak vücut bağışıklık sistemi etkilenir ve insan vücudu buna bağlı olarak virüs ve bakterilere karşı dayanıksız hale gelir bundan kaynaklı olarak ufacık bir sağlık probleminde iyileşme süresinde uzama olabilir.

Uyku sırasında salgılanan en önemli hormonların başını melatonin hormonu çeker. Melatonin hormonu uyku sırasında ( genellikle yoğun miktarda 11.00 – 04.00 arasında ) salgılanmaya başlar. Melatonin hormonunun vücuttaki işlevi vücudun biyolojik saatini ve ritmini ayarlamak olarak tespit edilmiştir. Bunun yanında vücut bağışıklık sistemini güçlendirdiği de tespit edilmiştir.

Uyku sırasında salgılanan bir diğer hormonda prolaktin hormonudur. Prolaktin hormonu genellikle gebelik döneminde salgılanmaya başlayan ve annede süt üretimini sağlayan, gebe anneler için çok fazla önem arz eden bir hormondur. Özellikle gebelik ve doğumdan sonraki dönemdi annenin uyku düzenine dikkat etmesi gereklidir.

Uyku sırasında salgılanan bir hormonda Testosteron hormondur. Testosteron hormonunun vücuttaki genel işlevi erkeklerde erkeklere özel karakteristik özelliklerin oluşmasında rol almasıdır.

Uyku sırasında salgılanan bir diğer hormon da Troid hormonudur. Troid hormonunun vücutta birçok işlevi bulunur. Başlıca işlevlerine baktığımız zaman kalp kasının kasılma gücünün, kalp atım sayısının, bağırsak hareketlerinin düzenlenmesinde, oksijen tüketimi ve ısı üretiminde, kan hücrelerinde alyuvarların üretiminde, kemik yapım ve yıkımında, karbonhidrat, yağ, protein ve vitamin metabolizmasının düzenlenmesinde, anne karnındaki bebeğin beyin ve iskelet gelişiminde ve doğurganlıkta çok önemli görevleri vardır.

Uyku sırasında salgılanan bir hormonda Büyüme Hormonu olarak bilinen HGH hormonudur. Özellikle bebeklik ve ergenlik döneminde önemli derecede önem taşıyan Büyüme hormonu bebek ve ergen gelişiminde önemli miktarda rol alır. Uyku düzeninin uzun süre bozukluğunda gelişim problemleri kendini göstermeye başlayabilir. Özellikle genetik olarak ailede bir gelişim bozukluğu geçmişi varsa bu ailenin çocukları daha fazla risk grubundadır.

İşte yukarıda bahsettiğimiz uykuda salınması devam eden hormonların eksikliğine ve uyku düzeninin uzun süre bozukluğuna bağlı olarak insan vücudunda birçok psikolojik ve bedensel rahatsızlıklar kendini gösterebilir.

Bilimsel çalışmalar sonucu sağlıklı bir uyku için yaşlara göre belirlenen uyunması gerekli olan saatler aşağıdaki gibi belirlenmiştir.

·         3 aya kadar olan bebeklerde günde 14 ile 17 saat uyuması gerekirken 12-18 olarak değişiklik gösterebilir.

·         4 aylıktan 11 aylığa kadar olan bebeklerin 12 – 15 saat arası uyuması gerekir.

·         1-2 yaş aralığı yeni yürümeye başlayan çocukların 11-14 saat uyuması tavsiye edilir.

·         3-5 yaş arasındaki okula henüz başlamayan çocuklarda günde 10-13 saat uyku tavsiye edilir.

·         Okul dönemine giren 6-13 yaş aralığında ki çocuklarda 9-11 saat arası uyku uyuması tavsiye edilir.

·         14-17 yaş aralığı için uygun görülen uyku süresi ise 8-10 saat arasıdır.

·         18 yaşından 64 yaşına kadar olan dönemde ise uygun uyku saati 7-9 saat ideal kabul edilirken,65 yaşını geçenlerin 7-8 saat uyuması uygun görülür.

 İYİ BİR UYKU İÇİN GEREKLİ OLAN NEDİR?

İyi bir uyku için olmazsam olmaz olan saat unsurudur. Yetişkin bir birey için 7 saat uyku süresi ideal bir süredir. Sağlıklı bir uyku için 10.00 – 06.00 saatleri yapılan bilimsel araştırmalar sonucu belirlenmiştir.

 İyi bir uyku için diğer bir faktörde radyasyona neden olabilecek teknolojik aletleri bulunduğunuz odadan dışarıda tutmaktır. Eğer bu sizin için imkânsızsa yatmadan önce cep telefonunu uçak moduna alabilirsiniz.

Bir diğer faktörde ışıktır. Işıklı bir ortamda uyku esnasında melatonin hormonu salınımı yavaşlar. Melatonin hormonu uyku esnasında salınıma başlayan iyi bir uyku için vazgeçilmez bir etkendir.

İyi bir uyku için yatağında inanılmaz derecede önemi vardır. Konforlu bir yatak sizin daha dinç kalkmanızı sağlayabilir.

Uykuya dalmadan önce bir şeyler ile ilgilenmek uykuya dalmayı kolaylaştırır. Bir şeylerden kastımız teknolojik aletler ile meşgul olmak değildir. Örneğin uykuya dalmayı kolaylaştırmak için kitap okunabilir. Ya da sizi sakinleştirecek bir müzik dinlenebilir.

Hem onlar, geceyi bağrında dinlensinler diye (karanlık), gündüzü de (hayatın çift kutuplu yasasını) görsünler diye (aydınlık) kıldığımızı hiç mi düşünmediler? Elbet bunda inanacak bir toplum için, alınacak bir ders mutlaka vardır. ( Neml Suresi 86.Ayet Meali )

Ferdi YAPICI

29.12.2017

Tepkinizi İfade Edin
Like
Love
Haha
Wow
Sad
Angry

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

0 0 Oy
Gönderiyi Puanla
Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları gör

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
0
Düşüncelerinizi bildirmek ister misiniz, lütfen yorum yapınx