GÜNDEM

Üniversite Camiilerinde Vaaz ve İrşat

ÜNİVERSİTE CAMİLERİNDE VAAZ VE İRŞAT

GİRİŞ

“Öğüt” anlamına gelen vaaz, bir iletişim ve eğitim – öğretim faaliyetidir; içeriği de dini değerlerin aktarılması şeklinde belirlenmektedir. Vaaz görevini yapanlara vâiz de hatip de denilir. Buna göre hitabet, “hutbe okumak, güzel söz söylemek, vaaz ve nasihatte bulunmak” demektir. Terim olarak da, “bir topluluğa bir maksadı anlatmak, bir fikri açıklamak, öğüt vermek, bir görüşü benimsetmek, bir eyleme teşvik etmek gibi amaçlarla yapılan güçlü ve etkileyici konuşma veya güzel konuşma sanatı” anlamına gelmektedir. Konuşan kişiye hatip, yaptığı konuşmaya da hitabe denir.

İslam öncesi Araplarda hitabete çok önem verildiği ve çok değerli hatiplerin yetiştirildiği bilinen bir gerçektir. Ancak sözlü rivayete dayanan bu edebî ürünler zamanımıza kadar ulaşamamış, ulaşanların sıhhati konusunda da tereddütler yaşanmıştır. Araplarda kabileler arasında kendini savunmalarda, karşı tarafın övünçlerini bastırmada, savaşa teşvikte veya barışın tesisinde bu hatiplerin rolü büyüktü. Elbette hitabet sanatı, sadece savaş alanlarında kullanılmıyordu. Elçi kabullerinde, hükümdar meclislerinde, panayırlarda ve çeşitli toplantılarda, toplumun iyiliği ve huzuru için de kullanılıyordu. Anlaşılıyor ki hemen hemen her ciddi konuda hatibin sözcülüğüne başvurulan bir ortamda Arap yarımadasında en azından yerleşik kabile sayısınca hatibin bulunduğu söylenebilir. İslam’ın gelmesiyle birlikte bunların kabilelerin sarsılan sosyal ve ekonomik durumlarını müdafaa durumunda yine önemli sorumluluklar yüklendikleri de düşünülebilir. Hitabet sanatı İslam döneminde de etkisini sürdürmüş ve pek çok hitabet ve belagat ustası yetişmiştir. Bunun nedenlerinden birisi Hz. Peygamber’in gerçekleştirdiği büyük değişimi savunanlarla karşıtları arasında çıkan tartışmalarda bu sanata duyulan ihtiyaçtı. Dahası, hitabetin bizzat Hz. Peygamber tarafından dini tebliğde muhatapları etkilemek için kullanılmış olması da bu noktada belirleyici olmuştur. Hz. Peygamber’in okuduğu Cuma ve Bayram hutbeleri ile özellikle Veda Hutbesi insanlık için bir tebliğ ve hitabet şaheseri olarak bilinmektedir.

Bilindiği gibi, vaaz veya hitabet yoluyla eğitim Hz. Peygamber’den günümüze kadar bir yaygın din eğitimi faaliyeti olarak devam ede gelmiştir. Günümüzde şartlar değiştiği, ilimler hızla geliştiği ve buna bağlı olarak da insanların ihtiyaçları, ilgileri ve problemleri de farklılaşmakta olduğu için vaaz yoluyla eğitimin metodunda da değişimler kaçınılmazdır.

Bilim ve teknolojide değişimlerin yaşanmasına paralel olarak iletişimde de bazı aşamalar yaşanmıştır. Buna göre “Tek Yönlü Model” en eski model olarak bilinmektedir. Bu modelde önemli olan nokta, din eğitimcisinin dinleyicilerini motive etmek ya da muhatapları inandığı dine çevirmek için nasıl konuşması gerektiğini belirlemekti. Karşılıklı etkileşim de denen “İki Yönlü Model”de ise iletişimcilerin dinleme ve birbirlerinin mesajlarına verdiği tepki kabiliyetine önem verilir. İlk modelde nasıl ki mesajı göndermedeki başarı esas ise bunda da ilk modele ilave olarak dinleme becerisine önem
verilmektedir. “Çok Yönlü Model” ise gelişen kitle iletişim araçlarının sunduğu imkânlar sayesinde artık tek yönlü yol yerine çift yönlü yol vardır ve sadece gönderici aktif olmayıp alıcı da aktiftir. Buna göre hem gönderici hem de alıcı iletişim sürecinde eşit derecede sorumluluk sahibidir. Bunlar birbirinden soyutlanmış veya ihtiyari birer gönderici veya alıcı değil, aynı anda iki taraf da birbirine mesaj gönderip almaktadır. Bu modelde gönderici ve alıcı kişiler aynı anda sözlü olan veya sözlü olmayan davranışlar yoluyla karşılıklı olarak birbirlerinin mesajını yorumlarlar. Böylece iletişimde çok boyutluluk devreye girer ve mesaj veren kişi aynı anda diğer taraftan göz kontağı, yüz ifadeleri, duruş ve hareketle yoluyla da geri bildirimler alır. Bu durumda bir gönderen, bir alan değil, aynı anda hem gönderen hem de alan kişiler vardır ve burada bir paylaşım söz konusudur. Camilerdeki hutbeyi bu bağlamda ele almak hutbenin etkinliğini sağlamada önemli bir unsurdur.

Bu noktada iletişimin temel prensiplerine kısaca temas etmekte yarar vardır. “Kendini Tanımak”la ilgili olarak hatibin “kendine karşı özgüven sahibi olması, konuşma heyecanını, konuşma kaygısını ve korkusunu yenebilmesi” önemli hususlardır. Ayrıca “Hedef Kitleyi Tanımak”la ilgili olarak “dinleyicilerin fiziksel ve psikolojik özellikleri, hatibe ve konuya karşı tutumları” gibi hususlar ile “Ortam ve Çevreyi Tanımak” da başarılı bir hitabette göz önünde bulundurulmalıdır.

“İletişim”, bilgilerin, düşüncelerin, isteklerin, ihtiyaçların, yaşanan hayat tecrübelerinin, umutların, beklentilerin, geleceğe yönelik plan ve projelerin öğretilmesi ve aktarılmasına denir. İletişimin ilâhî, ferdî, toplumsal ve diğer canlılar bakımından çeşitleri vardır. Demek ki, iletişime ilâhî boyuttan baktığımızda farklı bir iletişim ağı, kaynağı, mesajı ve alıcısı ile karşı karşıya kaldığımızı görürüz. Yüce Allah’ın kâinatla, insanla ve diğer canlılarla iletişimi vardır. Bu iletişimin iletişim olabilmesi için  karşılıklı bir şekilde işlemelidir. Tek taraflı işleyen sistem iletişim olmaz; o sadece bilgilendirme ve malumat verme olur. Çünkü iletişimde “geri bildirim” olmalıdır. İletişimin kaynak, mesaj, mesajı alan, mesajın ulaştırıldığı araç ve geri bildirim unsurları vardır. Bu unsurların tamamı iletişimi bir süreç haline getirmektedir. “Geri bildirim” bir davranış, bir söz, bir tavır, bir tutum, bir değişim, bir yenilik ve bir gelişme olabilir. “Geri bildirim” olumsuz da olabilir, yani olumsuz bir tepki şeklinde de kendini gösterebilir. İletişimin olumlu manada bir değişim meydana getirmesi gerekirken, bu dönüş olumsuz da olabilir. İletişimin en önemli amaçlarından biri, davranışlarda, düşüncede, niyetlerde ve inançlarda, hayata bakış açısında bir değişim meydana getirmektir. İşte bu değişim geri bildirim olmaktadır. Olumlu manada “geri bildirim” ile iletişim faaliyetinin devresi tamamlanmaktadır. Din alanında iletişimin ilk boyutu Allah ile kâinat, Allah ile insan ve Allah ile diğer canlılar arasında gerçekleşmektedir. Bütün bunların incelenmesi bu tebliğin konusu olmadığı için detaya girmek istemiyoruz. Genel olarak hitabet ve iletişimle ilgili bu kısa hatırlatmalardan sonra şimdi de asıl konumuz olan dini iletişim üzerinde yoğunlaşmak istiyoruz.

MAKALENİN TAMAMI (PDF) indir:
mehmet-okuyan-universite-camilerinde-vaaz-ve-irsat

Tepkinizi İfade Edin
Like
Love
Haha
Wow
Sad
Angry

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

0 0 Oy
Gönderiyi Puanla
Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları gör

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
0
Düşüncelerinizi bildirmek ister misiniz, lütfen yorum yapınx